24 Mayıs 2013 Cuma

Bir Çocuk Tanıyorum Aslında



Zaman çok ilginç bir algı, değiştirmediği, gücünün yetmediği şey yok. Her zaman boyun eğen taraf biz insanlar oluyoruz. Özümüzde kim olduğumuz değişmese de dışa vurumumuzu ya da davranışlarımızı zaman belirliyor. Küçük bir çocuk tanıyordum biraz çirkince kizlarla vakit geçirmeyi seven, takı tasarımıdır yemektir resimdir keni dünyasında yaşayan. Yeni kardeşi olmus ilgileri onun üstünde olan. Ama aldırış etmezdi severdi kardeşini. O zamanlar savunması gereken pek birşeyi yoktu. Elinde sonunda oyunlara çağırıldığında yüzünde gülümsemesi hep olurdu. Okulun ilk dönemleri onun için pek sıradan değildi. Bu cocuk neredeyse herkes tarafından hakarete uğruyordu. Sınıfındaki erkekler onu dışlardı. Birkaç kızlada hoş sohbet geçerdi onun eğlencesi. Sürekli dalga konusu olan bu çocuk onlara aldırış etmez hayatına devam ederdi. Ama kimseye kin ya da nefret gütmezdi. Lise başlarına kadar arkadaşlarına yardım eden, onlar için her şeyi yapacak bir yapıda ilerledi. 9. sınıfın ikinci dönemine geldiğinde yakın gördüğü çevresi tarafından birden ilişkisi kesildi. Onunla konusmamaya dışlamaya başladılar. Çocuğumuzun dünyası yıkıldı. Dısarıdakiler neyse ama bu kadar değer verdiği, bu kadar dert ortağı olduğu insanlardan bu kazığı yemesi ve aşkı memnunun trajikleşmesiyle kendini filimde yaşamaya adadı sanki. Tüm gün köşesinde birşeyler karalayan arada gözleri dolup rehberlik öğretmenine kaçan kırılgan bir çocuktu. İntaharı düşündü. Hayatın onun için yaşanılır olan bi yapısı yoktu. Eşcinseldi de bu çocuk. Hayatı sürekli bir sır olarak geçirmesinin ama aslında bunun herkes tarafından anlasılmasına rağmen söyleyememekten müzdaripti. Dersler desen diplerde neyseki öğretmenleri bu çocuğu seviyordu ki sınıfı geçebildi. 10. sınıfa geldiğinde masum çocuğumuzun hayatı birden değişti. Modayla ilgilendiği içinde sonunda kendine bir stil oturtma çabası, farklılıklarını bir eksik değilde bir üstünlük olarak empoze etmeye başlamıstı. Çocuğumuz popülerleşti sürekli sosyal aktiviteler, yüzeysel bir durumda kurulan sıkı dostluklar, herkesle takılıp eğlenme durumları… Hayat o acılardan sonra ona kıyak geçmeye başlamıstı. 11. sınıfın sonuna kadar böyle yüzeysel bir dev olmustu. İnsanlar tarafından beğenilen, hoş muhabbet farklı çocuk. O sürede sınıf arkadaşları herkese karşı bir kaos ortamı yarattı. Bu çocuğun konuştuğu diğer herkesle kavgalar, nefretler, göz devirmeler. Mecbur bizim oğlanda onlarla savrulma durumunda kaldı. Herkesle ilişkisini kestirdi bu arkadaşları ve onlarla samimi oldu. Bu sefer bizim popiciğimizin hayatı ayakların altından alınıverdi. Belli bir alışma süresinden sonra o arkadaşlarıyla güzel şeyler paylaşmaya, dertlerini tasalarını dinlemeye başladı içindeki yardım severlik ne olursa olsun körelmiyordu. Ara ara oda teklemeye uğruyordu. Garibim ne yapsın ordan oraya hep başkalarının yelkeniyle savruluyordu hayat denen denizde. Son senesinde buna artık bi dur dedi. ' Ben net olmak zorundayım. Hayatım boyunca insanlara göre yaşadım hala ne düşündüklerini önemsiyorum ama yeter.' Çocuğumuz artık dısı sert ve yüzeysel içini… Onu artık herkese anlatmak istemeyen biri olarak hayatına devam etmekte. Karakterle davranısların karıştırılmamasının farkında. Yinede son sözü zamanın söyleyeceğini ve onun yelkeninde savrulacağını biliyor.  Umarım sonu intahar olmaz. Deniz kıyısında, görünümü küçük içindeki sevgisi büyük onu seven bir adamla uykusunda olur.                                                                                           
                                                                                                   -Melankolik bir gay-


7 yorum:

  1. Aslında zaman ne zor.. Çoğu zarar azı zarar, kararını tutturmak ayrı zor.. Ama zamana bırakmak insan oğlu için büyük icat sanırım..


    Yazının sonuna doğru gördüğüm ışık ve kendin olma çabası, bu yolda attığın adımlar aslında zamanın en verimli sonuçları olsa gerek.. Farklı olmak ne zor değil mi, ama bunu kabul ederek yaşarsan da ne kadar eğlenceli ve rahat olabilir..

    intihar ise ne gereksiz bir davranış olur bunca yaşanılması gereken güzel gün varken ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yorumun için teşekürler kuzum işte o da öyle bi insan :P

      Sil
  2. zaman hayatı öğretiyor insana :)
    çok güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. çokk teşekür ederimm :) vaktini ayırıp okuduğun için :)

    YanıtlaSil
  4. Fon müziği bir yazıya bu kadar mı yakışırmış yahu. Güzel kombinasyon olmuş. Sonunun intihara gidebilecek hiçbir şeyi yok hayatın. Neler oluyor, neler yaşanıyor hayatta. Zamanın bir kapsülü yok ki at ağzına, geçsin yaralar. Tek yolu beklemek aksın gitsin diye.

    YanıtlaSil
  5. çok teşekür ederim :) haklısın akıp gitmesini beklemek en iyisi aynı zamanda bu dönemlerde bir seyler oluşturmaya çalışmakta.

    YanıtlaSil
  6. Ellerine sağlık..
    Bayıldım yazına.
    Müzik zevkine de bayıldım.
    söylemeden geçemem.

    YanıtlaSil